Bebeklerde kalça çıkıklığı, uyluk kemiğinin baş kısmının kalça yuvasından çıkmasıyla meydana gelir. Yapılan istatistiklere göre, Türkiye'de kalça çıkıklığı vakaları diğer ülkelere kıyasla daha sık görülmektedir. Erken teşhis ve tedavi, bu durumu yönetmeyi ve iyileşmeyi kolaylaştırır. İlk altı ay içerisinde teşhis konulursa, ameliyat gerektirmeden bandaj gibi basit yöntemlerle tedavi edilebilir.

Anne ve babaların bilinçli olması, kalça çıkıklığını fark etmelerine yardımcı olur. Ancak evde bu durumu anlamak zor olabilir; kalça çıkıklığını kesin olarak belirlemenin tek yolu ultrason muayenesidir. Bebeğinizin düzenli doktor kontrollerini aksatmadan yapmanız bu açıdan çok önemlidir. Kalça çıkıklığı zamanında tedavi edilmezse, sakatlığa yol açabilir. Bebeğin altını değiştirirken bacaklarını birleştirerek kalça çıkıklığını anlamak zor olsa da mümkündür. Yürümeye başlayan bir bebekte paytak yürüme, geç yürüme veya yürürken sendeleme gibi belirtiler kalça çıkıklığının işaretleri olabilir.

Türkiye'de kalça çıkıklığı vakalarının fazla olmasının sebeplerinden biri, geçmişte yaygın olarak kullanılan kundaklama yöntemidir. Dünyada her bin bebekten yalnızca birinde kalça çıkıklığı görülürken, Türkiye'de bu oran bin bebekte on beşe kadar çıkmaktadır. İlk doğum, erken doğum, ilk kız bebeği doğumu gibi faktörler kalça çıkıklığı riskini artırabilir. Genetik faktörler, anne hormonlarının kalçadaki eklemleri gevşetmesi ve sezaryen doğum da kalça çıkıklığı sebepleri arasında sayılabilir. Avrupa'da kalça çıkıklığı için ultrason düzenli olarak uygulanırken, ülkemizde bu tür bir uygulama maalesef yoktur.

Doğumdan sonra kalça çıkıklığı hemen fark edilirse, tedavisi iki ay içinde tamamlanabilir. Kalça çıkıklığı sorunu ilerledikçe ve bebek yürüdükten sonra tedavi şansı azalır. Altı ay ve üzeri bebeklerde fark edildiğinde ise ameliyat gerekebilir. İki çeşit kalça çıkıklığı bulunmaktadır; biri anne rahminde oluşan kalça çıkıklığı, diğeri ise doğumdan bir gün sonra oluşan kalça çıkıklığıdır.