Dirsek yaralanmaları arasında en sık karşılaşılan durumlardan biri olan radius başı kırığı, modern implant teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte tedavisi daha kolay hale gelmiştir. Açık redüksiyon işlemi sayesinde kemiklerin yeniden hizalanması sağlanabilir. Ancak redüksiyonun mümkün olmadığı durumlarda, protez replasmanı yapılarak dirsek stabilitesi korunur.

Dirsek ekleminde hem trokoid hem de ginglimus tipinde eklemler bulunmaktadır. Bu anatomik yapı nedeniyle, dirseğe gelen darbelerde genellikle kemik ve bağ dokuları birlikte zarar görür. Radius başı kırığı, travmanın şiddetine bağlı olarak farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Düşük enerjili travmalarda radius başı yer değiştirmeyen kırıklarla karşılaşılırken, yüksek enerjili travmalarda daha kompleks kemik ve bağ doku yaralanmaları meydana gelir.

Radius başı kırığı genellikle kompleks yaralanmalarla birlikte görülür. Tüm kırıkların %1,7 ile %5,4'ünü, dirsek kırıklarının ise %33'ünü oluşturur. Bu hastaların yaklaşık %30'unda diğer dirsek yaralanmaları da bulunur.

Tanı koyma sürecinde en önemli tetkik röntgen çekimidir. Eğer röntgende belirgin bir kırık izlenmezse, oblik filmler alınabilir. Radius başı kırığında yağ yastıkçığı da yer değiştirebilir. Yağ yastıkçığında bir değişiklik yoksa ileri tetkiklere gerek kalmaz. Günümüzde röntgenle belirlenemeyen radius başı kırıkları için MR kullanımı oldukça yaygınlaşmıştır, bu sayede kesin tanı daha kolay konur.

Tedavi, kırığın durumuna göre konservatif ve cerrahi yöntemler olarak ikiye ayrılır.

Radius başı kırığı yer değiştirmemişse ve kırık %25'ten daha az bir alanı kapsıyorsa, eklemin hareketine engel olmayan bu tür kırıklarda konservatif tedavi uygulanabilir. Tedavi öncesi hastadaki hematom etkilerinin giderilmesi amacıyla ponksiyon ile hasta rahatlatılabilir. Kısa süreli istirahatte uzun kol ateli kullanılır. Hastanın ikinci haftada röntgeni çekilerek kontrol yapılır ve düzelme yoksa egzersizlere başlanır.

Radius başı kırığı cerrahi tedavisinde bazı etkenlere dikkat edilmelidir. Kırık parçalarının büyüklüğü ve sayısı, kırığın parçalanma miktarı, parçaların yer değiştirmesi, eklem stabilitesi, dizilim bozukluğu, kemik kaybı ve kemik kalitesi gibi etkenler cerrahi tedavinin planlanmasında önemlidir. Ayrıca cerrahi yaklaşımda kırığa eşlik eden kemik ve bağ dokusu yaralanmaları da dikkate alınır. Operasyonda vida ile sabitleme yöntemi kullanılarak kırık kemik radius başı sorunları giderilebilir. Gerekirse radius başı kırığı, metal protezle sabitlenir.